CHP lideri Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşmasının en çarpıcı bölümlerinden birini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği ihlal kararının kesinleşmesi sonrası tahliye başvurusu yapılan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a ayırdı.
Ana muhalefet lideri, partisinin 2016 yılındaki tavrı için 'bugünkü genel başkan olarak' Türk milletinden özür diledi.
Hatırlanacağı üzere milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına giden süreç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın terör olaylarını gerekçe göstererek Mart 2016'da dokunulmazlıkların kaldırılması çağrısı yapmasıyla başladı.
CHP'de birçok siyasetçi, iktidarın yargı üzerindeki gücünü de kullanarak dokunulmazlıkları muhalefet aleyhine kullanacağı gerekçesiyle karşı çıktı.
Ancak dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında "içlerine sinmese de Anayasa değişikliğine destek vereceklerini" duyurdu.
Meclis, 20 Mayıs 2016'da anayasa değişikliğini 376 'evet'le onayladı, böylece o dönem 146 milletvekiline yargı yolu açılmış oldu.
Aynı yılın kasım ve aralık aylarında düzenlenen operasyonlarda HDP'den 12 milletvekili tutuklanarak cezaevine konuldu. Bu isimler arasında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş da vardı.
Siyasetçi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ihlal kararlarına rağmen dokuz senedir cezaevindeydi.
Son olarak Temmuz 2025'te AİHM kararı gerekçe gösterilerek tahliyesi istenmiş, ancak Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararın kesinleşmemesi gerekçesiyle başvuruyu reddetmişti.
Bahçeli'nin "Hukuki yollar sonuca ulaşmıştır. Demirtaş’ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır" şeklindeki ifadesini yorumlarken "Hayırlı olsun demesi çok hayırlı" diyen Özgür Özel, şunları kayda geçirdi:
"(...) Ama 9 yıl önce tek başına karar vermesi gereken tüm hakimleri bir gece yarısı koordine edip de önceden hazırlanmış cezaevlerine gönderen o mekanizmanın kurgulanması hayırlı mıymış? Dün Demirtaş'ı içeri atmakla övünenler, Osman Kavala'yı AİHM kararına rağmen içeride tutmakla övünenlerin dönüp de bir özür borcunuz yok mu acaba?
Açık söyleyeyim bizim de var. Her ne kadar o dönem bizler buna karşı bir mücadele vermiş olsak da. CHP'den 20-25 tane 'referanduma gitmesin' diye kullanılan 'evet' oylarında bizim de kusurumuz var. Bugünkü genel başkan olarak özür diliyorum. Türk milleti adına özür diliyorum."
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- Deprem olduğu günün hemen üç sonrasında 'Efendim bu deprem asrın felaketidir. Şartlar kötüdür ama biz buradaki evleri bir yıl içinde yapacağız' diye bir devlet sözü verildi Cumhurbaşkanı tarafından, Sayın Erdoğan tarafından.
- İnsanlar bütün imkansızlıklar ortadayken bu söze inandılar. Belki seçim tercihlerini değiştirdiler ve o söylenen bir yıl geldi, sözü veren tüm yetkisiyle işin başındaydı ama bir yıl bittiğinde '650 bin konut teslim edeceğiz' demişti. 18 bin teslim edildi.
- Şimdi üçüncü yıl geliyor, 300 bin konutu teslim etmekle övünüyorlar. Verdikleri sözün yüzde 46'sı. Bir kere siz söz tutmuyorsunuz. Siz birinci yılın sonunda çadırda kimse kalmayacak demiştiniz. Hatay'da daha yüzde 34'ü teslim edilebildi örneğin.
- Teslim edilen konutlarda altyapı sorunları, şikayetler bitmiyor. Okullar, sağlık merkezleri hala konteynırlarda hizmet veriyor. İşletmelerin hala yarısı faal değil. Ama bir yandan borçlar için mücbir sebepler süresi kasımda dolacak. Rezerv alan rahatsızlıkları hala ortada duruyor. Depremzedeler 1000 gündür adalet arıyor.
- Depremin hemen ertesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle Hatay'la ilişkilendirildi, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kahramanmaraş'a Ayaş'a sahip çıkar gibi çıktı. Ben bütün bölgelerdeki CHP örgütlerimize hem de bölgeye katkı sağlayan hangi siyasi görüşten olursa olsun emeklerine teşekkür ediyorum.
SINDIRGI'NIN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMESİ İÇİN KANUN TEKLİFİ VERECEĞİZ
- Aramızda Sındırgı Belediye Başkanımız Serkan Sak var. Bir kez daha onun şahsında 'geçmiş olsun' demek isteriz. 12 bin deprem yaşandı. Daha dün 4.9'luk deprem yaşandı. Sındırgı'da deprem oldu, İstanbul'da hepimiz endişeye sevk olduk.
- Oysa Sındırgı 12 bin depremle sallandı ilk günden bu yana. Başkanımız bir taleple bugün Ankara'da. Grubumuz bunu bu hafta Meclis gündemine taşıyacak, kanun teklifi hazırlandı. Sındırgı'nın afet bölgesi ilan edilmesi isteniyor. Sındırgı'ya gerçekten devletin şefkatli elinin ulaşması için... Biz de bu talebine sahip çıkıyoruz, sonuna kadar destek veriyoruz.
- Malum Gebze'de bir şehircilik skandalı yaşanıyor. Kocaeli Büyükşehir'in başlattığı, sonra Ulaştırma Bakanlığı'na devredilen bir metro inşaatı söz konusu. Bölgedeki bir bina yıkıldı ve dört yurttaşımızı kaybettik. Olay daha sıcakken bakanlık 'Konunun bizimle ilgisi yok' dedi, çıktı kenara. Oysa Makine Mühendisleri Odası'nın bir raporu çıktı ortaya; 'Burada metro yapıyorsunuz, zemin zayıf, bu inşaat kayma yapabilir. Evleri boşaltmayı düşünüyor musunuz?'
- Kimse kıymet vermemiş bu rapora. Şimdi anlaşılıyor ki bütün bir mahalle metro inşaatı sırasında doğru tedbirler alınmadığı için felaketin kenarından dönmüş. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi CHP'li olsun, metro inşaatını da kendi imkanlarıyla yapıyor olsun. Bu çöküş olsaydı sabahın 06.00'sında CHP'lileri kapılarını kırarak gelip alacaktırdı. Şimdi haberi alır almaz 'Bakanlığımızla ilgisi yok' diye açıklama yapıyorlar. Biz adaletin sağlanmasını isteyen ailelerin sonuna kadar arkasında duracağız.
KARTALKAYA TEPKİSİ
- Kartalkaya'da yangın oluyor. Sabahın 09.00'unda bana CHP milletvekilimiz, belediye başkanımız, il başkanlarımız '55 can kaybımız var' diye bilgi veriyorlar. Beş tanede tutuyorlar vefat sayısını, sonra açılışlar oluyor, kurdeleler kesiliyor, bitince açıklama yapıyorlar '60 can kaybımız var' diye.
- Bilirkişi raporuna korsan diyorlar. Bizatihi kendisi korsan bir heyet oluşturuyorlar, 'bakanlığı çıkar yerine Bolu Belediyesi yaz' diyorlar. O raporu defalarca burada konuştuk. İkincide belediyeyi de dahil ediyorlar. Belediyenin eri vicdani sorumluluk denilerek ağırlaştırılmış müebbet aldı 'Gidip görmüşsün' denilerek.
YÜCE DİVAN'DA YARGILAYACAĞIZ
- Turizm Bakanlığı önce soruşturma izni vermiyor. Sonra Danıştay'da bozuluyor. Onlar daha soruşturmaya dahil edilmeli. Bir kısım sanık açısından aileleri tatmin edecek bir mahkeme kararı veriliyor. Milletimiz bize yetki verdiğinde, Turizm Bakanlığı yetkililerinin yüce divanda yargılanmasını sağladığımızda adalet tecelli edecek. Yakalarını bırakmayacağız, yeniden yargılanacaklar.
- Millet krizden, adaletsizlikten perişan durumda. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi'nin derdi bu hafta Vakıflar Kanunu. Ne yapacak Vakıflar Kanunu'yla? Eğer bir binada geçmişte olup şimdi yöneticileri olmayan, dolayısıyla Vakıflar tarafından yönetilen vakfın binada bir çivisi varsa Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçecek. Kiralarsa da ihale süreçleri vesaire devre dışı bırakılacak.
GALATA KULESİ'Nİ MİLLETE EMANET EDİYORUM
- Ne yapmaya çalışıyorlar? Bu kanuna göre Galata Kulesi'ni Cenevizlilere vermeleri lazım da... Galata Kulesi 1453'ten sonra Osmanlı'ya geçmiş. Yanmış, çatısı yıkılmış, yapılmış... İstanbul'un göz bebeği bir yer. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeydi. Belediye AKP'deydi. Gelirleri İBB'ye kalıyordu.
- 2019'da Ekrem İmamoğlu kazanınca 2020'de Galata Kulesi'ne çöktüler ve aldılar. O gün bugün yargı süreci sürüyor. Yargı sürecinin tamamı İBB'yi haklı görüyor. An meselesi Galata tekrar İstanbulluların olacak. Oradan gelen gelirle İstanbul'a hizmet yapılacak.
- Yerebatan Sarnıcı ne haldeydi, İBB ne hale getirdi gördünüz. Ziyaretçi rekoru kırıyor. Ama Yerebatan'da bir vakfın çivisi var. Orayı da Kültür Bakanlığı olacak. Belediyeler çöp toplayamaz hale gelsin de CHP belediyeciliği gözden düşsün ucuzculuğu var ya, o edepsizliğin kanun metnine dönüşmüş hali.
- Galata Kulesi'ni Cenevizlilerden almak daha kolay olmuştur AKP'den kurtarmaya göre. Fatih Sultan Mehmet aldı İstanbul'u 'Senin hakkındır' dediler. AKP'den almak daha zor. Bunu ne mahkeme çözer ne kanun çözer. Galata Kulesi'ni millete emanet ediyorum."

