Havlular birkaç kullanım sonrası ter, yağ ve görünmez bakterilerle dolabiliyor. Bu durum sadece kötü kokuya yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda ciltte tahriş ve enfeksiyon riskini de artırıyor. Doğru sıcaklıkta yıkama, hem bakterileri öldürüyor hem de havluların liflerini koruyarak ömrünü uzatıyor.
DOĞRU DETERJAN SEÇİMİNE DİKKAT
Sıcaklığın yanı sıra kullanılan deterjan da havluların kalitesini etkiliyor. Uzmanlar, kimyasal yumuşatıcı yerine yumuşak deterjan veya doğal çözümler kullanmayı öneriyor. Beyaz sirke veya karbonat gibi ürünler hem kötü kokuları gideriyor hem de havluların yumuşak kalmasına yardımcı oluyor.

AYRI YIKAYIN, FAZLA DOLDURMAYIN UYARISI
Havluların diğer çamaşırlardan ayrı yıkanması, tüy ve lif transferini önleyerek ilk günkü görünümünü koruyor. Ayrıca çamaşır makinesini fazla doldurmamak, suyun lifler arasında dolaşmasını sağlayarak temizlik etkinliğini artırıyor.
DÜZGÜN KURUTMAK ÖNEMLİ
Yıkama sonrası kurutma süreci de hijyen açısından kritik. Güneşli havalarda açık havada kurutmak, ultraviyole ışınlarının dezenfektan etkisi sayesinde mikropları azaltıyor. Kurutma makinesi kullanılacaksa, düşük ısı programları tercih edilmeli. Evde hasta birey varsa, tekstil dezenfektanlarıyla ek durulama yapmak tavsiye ediliyor.
HAVLULARI DÜZENLİ OLARAK YENİLEMEK ÖNEMLİ
Uzmanlar, havluların kullanım süresinin 2–3 yılı geçmemesi gerektiğini belirtiyor. Bu süre sonunda lifler yıpranıyor ve havluların bakterileri önleme kapasitesi azalıyor. Dışarıdan iyi görünseler bile eski havlular hijyen açısından artık yeterli olmuyor. Düzenli aralıklarla yeni havlulara yatırım yapmak, sağlıklı bir yaşam için önemli bir adım olarak öne çıkıyor.