VM Medical Park Pendik Hastanesi Çocuk Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Duygu Övünç Hacıhamdioğlu, İYE’nin belirtilerinden risk faktörlerine, tedavi sürecinden uzun vadeli koruma yöntemlerine kadar ebeveynlerin bilmesi gereken önemli noktaları anlattı.
İdrar yolu enfeksiyonunun, çocukluk çağında yaygın ve önemli bir klinik sorun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Klinik olarak üst İYE'ler enfeksiyonun böbreğe yansıması (piyelonefrit) ve alt İYE’ler ise enfeksiyonun mesanede olması (sistit) ile karakterizedir” diye konuştu.
KIZ ÇOCUKLARI DAHA FAZLA RİSK ALTINDA
İdrar yolu enfeksiyonu açısından kızların erkek çocuklara göre; özellikle 1 yaştan küçük sünnetsiz erkeklerin ise sünnetli erkeklere göre daha riskli olduğunu belirtti. Prof. Dr. Duygu Övünç Hacıhamdioğlu, idrar yolu enfeksiyonu için diğer risk faktörlerini ise şöyle sıraladı:
“Birinci derece akrabalarda idrar yolu enfeksiyonu öyküsü
“Kişinin zemininde ya da ailede ürolojik bir anormallik
“Mesane ve/veya barsak disfonksiyonu
“Mesane kateterizasyonu
“Obezite
“İmmün yetmezlik
“Şeker
ATEŞ VE KUSMA GÖRÜLEBİLİR
Belirtilerden bahseden Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, şu bilgileri paylaştı:
“İdrar yolu enfeksiyonu olan hastalar genellikle alt İYE semptomları (idrar yaparken yanma, acıma, sık idrara çıkma, acil idrar yapma, yeni başlayan ıslatma, karın veya alt karında ağrı) veya idrarda kanama ile başvururlar. Akut sistitli çocuklarda genellikle ateş veya karın ağrısı, kusma gibi sistemik yakınmalar görülmez. 38 derecenin üzerindeki ateş, titreme, kusma, hasta görünüm veya yan ağrısı, akut sistitten ziyade üst İYE'yi düşündürür, ancak bu ayrım 2 yaşından küçük çocuklarda güvenilir bir şekilde yapılamaz. 2 yaşından küçük çocuklarda başka bir sebeple açıklanamayan ateş, iştahsızlık, kusma, huzursuzluk, büyüme geriliği gibi durumlarda mutlaka ve mümkün olan en kısa zamanda elenmesi gereken bir tanıdır. Nörojenik mesaneli (sinir sitem sorunu) olan hastalarda idrarda yanma veya sık idrara çıkma belirtileri genellikle yoktur. İdrarda bulanıklık ve/veya kokuda değişiklik ve idrar kültüründe anlamlı sayıda üreme yapan patojen bakteri olması, alt İYE'ye bağlı olabilir.”
TANI KONMA SÜRECİ
Tanı konma sürecine değinen Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Tanı için fizik incelemeden sonra laboratuvar olarak ön tanı idrar tetkikiyle, kesin tanı temiz yakalama ya da kateter alımıyla elde edilmiş idrar örneğinden çalışılan idrar kültüründe anlamlı sayıda patojen bakteri üremesi ile konur” dedi.
TEDAVİDE GEÇ KALMAK OLUMSUZ ETKİLERE SEBEP OLABİLİR
Böbrek skarlaşmasının, yani böbrekte kalıcı hasar dokusunun, üst idrar yolu enfeksiyonunun potansiyel bir komplikasyonu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Böbrek skarlaşmasının uzun vadeli sonuçları arasında hipertansiyon, böbrek fonksiyonlarında azalma, proteinüri ve son dönem böbrek hastalığı yer alabilir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, bu komplikasyonun oluşma riskini artıran durumları şu şekilde paylaştı:
“Tekrarlayan üst idrar yolu enfeksiyonu
“Akut idrar yolu enfeksiyonu tedavisinde gecikme
“Zeminde doğuştan gelen böbrek ya da idrar yolları ile ilgili bir anormallik
“Mesane ve bağırsak disfonksiyonu”
TEKRARLAYAN DURUMLARDA ALTTA BAŞKA BİR NEDEN OLABİLİR
Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Bazı hastalarda, ek müdahale gerektirebilecek anatomik ya da fonksiyonel bir anormalliğin (böbrek taşı, kist, apse, yabancı cisim, mesane işlev bozukluğu, doğuştan böbrek ve idrar yolu anomalileri gibi) belirlenebilmesi için ileri tetkikler gerekebilir” dedi.
Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, bu incelemelerin özellikle şu durumlarda önem kazandığını söyledi:
“Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları
“Alışılmadık bir patojenin neden olduğu enfeksiyon
“Ailede böbrek veya ürolojik hastalık öyküsü bulunması
“Büyüme veya gelişme geriliği
“Hipertansiyon varlığı
“Antimikrobiyal tedaviye beklenen yanıtın alınamaması”
UZUN VADEDE ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, idrar yolu enfeksiyonlarına karşı uzun vadede alınabilecek önlemler ve uygulanması gereken izlem süreçlerini şöyle açıkladı:
“İYE olan çocukların aileleri, tekrarlayan İYE riski hakkında eğitim almalı ve ateş ve/veya idrar yolu semptomları için derhal tıbbi yardım almaları konusunda uyarılmalıdır. Tekrarlayan İYE olan çocuklarda doğuştan gelen böbrek ve idrar yolları anormallikleri, böbrekte kalıcı hasar varlığı açısından ek değerlendirme gerekebilir. Mesane ve bağırsak disfonksiyonu; özellikle idrar veya dışkı bekletme varsa zemininde doğuştan gelen bir böbrek ya da idrar yolları hastalığı olmasa bile böbrekte hasar yaratabilir. Bu konu hızla değerlendirilip, çözüm yöntemleri değerlendirilmelidir. Düzenli mesane ve bağırsak fonksiyonlarının sağlanması için idrar renginin açık sarı olmasını hedefleyen yeterli sıvı alımı, iki-üç saatte bir planlı tuvalete gitme, ‘çift boşaltım’ yöntemiyle idrar yaptıktan kısa süre sonra yeniden deneme, gazlı içecekler, kafein, çikolata ve gıda renklendiricilerinden uzak durma önemlidir. Ayrıca, ayakta duş alınması, kız çocuklarında önden arkaya doğru temizlik yapılması ve kabızlık sorunu olan çocuklarda gerekli durumlarda laksatif kullanımı önerilir.”




