Ankapark'ta kamu zararı için hakkında soruşturma izni verildiğini iddialarına yönelik Nefes yazarı Aytunç Erkin'e konuşan ABB Başkanı Mansur Yavaş, ''Böyle bir şey yok. Bizim zaten oraya girme yetkimiz yoktu. Son günlerde panik halindeler. Paniğin sebebini de yakında görecekler, o kadarını söyleyeyim. Onlar biliyorlar başlarına gelecekleri'' dedi.
Sabah gazetesinde, “Mansur Yavaş’a Ankapark’ta kamu zararı için soruşturma izni: 3 milyarlık zarar...” başlıklı bir haber yayımlandığını belirten Erkin, bunun üzerine Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni aradığını söyledi. Erkin, Yavaş'ın konuyla ilgili söylediklerini yazısında şöyle aktardı:
''Böyle bir şey yok. Daha önce ‘oradaki malzemeler çürüdü, kayboldu’ diye şikayet edildi. Müfettiş geldi nisan ayında. Araştırmalarını yaptı ve gitti. O günden bugüne kadar hiçbir şey olmadı. Olma ihtimali de yok. Bizim zaten oraya girme yetkimiz yoktu. Fakat bizim yaptığımız şikayet vardı Melih Gökçek hakkında. Danıştay’da 3’e 2, Gökçek hariç oradaki sorumluların yargılanması çıktı. Danıştay kararında diyor ki: ‘Her bir alım ihale incelenmesi gerekiyor.’ Buna rağmen savcılık takipsizlik verdi. Ben basın toplantısında bunu anlattım.”
“Bunun dışında bize intikal eden bir durum yok. Ama kendi kafalarına göre, ne düşünüyorlar bilmiyorum. Son günlerde panik halindeler. Paniğin sebebini de yakında görecekler, o kadarını söyleyeyim. Onlar biliyorlar başlarına gelecekleri. Ankapark’la ilgili sorumluluk Melih Gökçek’e aittir. Zaten Ankapark’ın işlerini yapan firma da (Binko İnşaat) Osman Gökçek’in evini yapıyor.'''
“Ankapark’la ilgili sorumluluk Gökçek’e ait”
Dün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı aradım.
“Böyle bir şey yok. Daha önce ‘oradaki malzemeler çürüdü, kayboldu’ diye şikayet edildi. Müfettiş geldi nisan ayında. Araştırmalarını yaptı ve gitti. O günden bugüne kadar hiçbir şey olmadı. Olma ihtimali de yok. Bizim zaten oraya girme yetkimiz yoktu. Fakat bizim yaptığımız şikayet vardı Melih Gökçek hakkında. Danıştay’da 3’e 2, Gökçek hariç oradaki sorumluların yargılanması çıktı. Danıştay kararında diyor ki: ‘Her bir alım ihale incelenmesi gerekiyor.’ Buna rağmen savcılık takipsizlik verdi. Ben basın toplantısında bunu anlattım.”
“Bunun dışında bize intikal eden bir durum yok. Ama kendi kafalarına göre, ne düşünüyorlar bilmiyorum. Son günlerde panik halindeler. Paniğin sebebini de yakında görecekler, o kadarını söyleyeyim. Onlar biliyorlar başlarına gelecekleri. Ankapark’la ilgili sorumluluk Melih Gökçek’e aittir. Zaten Ankapark’ın işlerini yapan firma da (Binko İnşaat) Osman Gökçek’in evini yapıyor.”
Yavaş: Dosyamız adliye bekliyor
Mansur Yavaş’ın “Ben basın toplantısında bunu anlattım” dediği Ankapark olayını da hatırlatmakta fayda var.
Tarih 24 Eylül 2025.
ABB ‘konser’ soruşturmasında yöneticiler dahil 13 kişinin gözaltına alınmasının ardından Yavaş basın toplantısı düzenledi ve dedi ki:
“ANKA Park’ı şikayet ettik. Savcılık soruşturma izni istedi, Süleyman Soylu izni vermedi. Danıştay’a itiraz ettik. Danıştay dedi ki ‘İddiaların tek tek incelenmesi lazım.’ Geri gönderdi. Mahkeme bunları yapmadı, takipsizlik kararı verdi geçti. Biz sulh cezaya itiraz ettik. Kanun yoluyla bozma talebine gittik. Dosyamız adliyede bekliyor. Adalet Bakanlığı’na ne zaman gönderecekler bilmiyorum.”
Peki; ABB’nin 25 Temmuz 2022’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda ne vardı? 15 maddede ANKA Park’ın yaşadığı süreç ve anlatılmış ve şu talepte bulunulmuştu:

Danıştay 1. Daire, 11 Nisan 2023’te verdiği kararda, 4,5,6 ve 7’nci maddelerin incelenmesini istedi.
“Yukarıda izah etmiş olduğumuz nedenlerden ötürü (15 madde), bahse konu alanın çürütülmesi sureti ile oluşan kamu zararına, alanda yaşanan hırsızlıklara, oluşan güvenlik zafiyetine sebep olan tüm sorumlu ve ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunma zaruretimiz hasıl olmuştur.”
26 Ocak 2023’te İçişleri Bakanlığı şikayetin işleme konulmamasına karar verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da 6 Şubat 2023’te “Kovuşturmaya yer olmadığına” hükmetti: “Yapılan araştırma neticesinde; belediye ile şirket arasındaki anlaşmazlığın hukuki nitelikte olduğu… Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, yerin tahliyesi, kiracılık ilişkisinin sona ermesi gibi dilekçede belirtilen tüm hususların özel hukuk hükümleri gereğince çözülmesi gerekin anlaşmazlıklar olduğu, nitekim taraflar arasındaki yargılamaların hukuk mahkemelerinde devam ettiği tespit edilmiş olup, şikayete konu olayda TCK’nın 151, ve devamı maddelerinde tanımını bulan ve kasıtlı olarak işlenebilen mala zarar verme suçunun oluşmadığı, Türk Ceza Kanunu sistematiğinde taksirle mala zarar verme eyleminin suç olarak düzenlenmediği, böylece ortada takibi gerektirir bir suç bulunmadığı anlaşılmakla…”
ABB avukatları Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti ancak itiraz 6 Nisan 2023’te reddedildi. Daha sonra bir itiraz daha yapıldı.
11 Nisan 2023’te Danıştay 1. Daire ABB’nin itirazını değerlendirdi ve 4, 5, 6 ve 7’nci maddelerin incelenmesi gerektiği yönünde karar verdi.
4’üncü madde: Yapım sürecince benzer ya da birbiriyle bağlantılı işlerin farklı Daire Başkanlıklarınca ihale edilmesine, böylece birimler arasında koordinasyonsuzluk yaşanmasına neden olmak.
5’inci madde: Söz konusu ihalelerde, mevzuata aykırı piyasa fiyat araştırmaları yapmak, usulsüz şekilde yaklaşık maliyetleri belirlemek.
6’ncı madde: Ankapark projesini metodoloji çalışması olmadan yürütmek, ihale konusu işlerde aşırı ve usulsüz süre uzatımları vermek, işi durdurmak, keyfi iş ve keşif artışları yapmak.
7’nci madde: Projede kullanılmak üzere alınan çeşitli malzemeleri uzun süre atıl durumda bekleterek bunların garanti sürelerinin dolmasına neden olmak, bazı malzemeleri proje haricindeki başka işlerde kullanmak, bazı malzemelerin kalite kontrol, muayene ve akreditasyon işleri yapılmadan, kalite dokümanları onaylanmadan muayene ve kabulünü gerçekleştirmek suretiyle belediyeyi zarara uğratmak.
Mansur Yavaş’ın kurduğu “Dosya adliyede bekliyor” bu cümlenin hukuki süreci de böyle. Yani, 4, 5, 6 ve 7’nci maddeler incelenmeyi bekliyor.
SONUÇ: Mansur Yavaş’ın “Panik halindeler. Paniğin sebebini de yakında görecekler, o kadarını söyleyeyim” cümleleri önümüzdeki günlerde “önemli gelişmelerin” yaşanacağına işaret. İzleyip, göreceğiz. Bu arada Gökçek Ailesi’nden de bir açıklama gelirse köşemde yazamaya hazırım.


