Tanı ve tedavide kullanılan bazı ilaç ve maddeler böbrekler üstünde ‘zehir’ etkisi yapabiliyor: Ağrı kesici, antibiyotik, görüntülemede kullanılan kontrast madde ve hipertansiyonu dengelemek-böbrek fonksiyonlarını düzeltmek için reçete edilen bazı ilaçlar. Bu dört grup ilaca ‘nefrotoksik dörtlü‘ deniyor. İlaçların ve toksik maddelerin pek çoğunun vücuttan başlıca atılım yolu böbrekler ve karaciğer. Fakat bazıları böbreklerden geçerken hasar da bırakıyor.

TBV Danışma Meclisi Üyesi nefroloji uzmanı Doç. Dr. Nadir Alpay özellikle yaşlılar, diyabet hastaları, böbrek hastaları ve aynı anda başka ‘nefrotoksik’ ilaç kullananların daha çok riskle karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Bu ilaçlar nedeniyle ani böbrek yetersizliği gelişebildiğini belirten Alpay, “Çok dikkatli olmak ya da (ilacın) alternatiflerini vermek gerekiyor” dedi. Toksik etki için tek doz bile yetebiliyor.

Nefrotoksik dörtlüde ilk akla gelen, ağrı kesiciler. Fakat ağrı kesiciden kasıt kısaca NSAİİ’ler (nonsteroid antienflamatuar ilaçlar) denen grup. Kortizon içermeyen bu ilaçlar, kas-iskelet sistemi hastalıklarında reçete ediliyor. Alpay bunların çok sık kullanıldığını söyledi: “Birçok hekim arkadaşımızın ilk planda reçete ettiği bu ilaçlar, özellikle böbreği hassas olanlarda ciddi sorunlara yol açabiliyor (yüksek tansiyonu, diyabeti, böbrek değerleri biraz normalin üzerinde olan, sık böbrek taşı düşüren, böbrek hastalığı geçiren ya da doğuştan tek böbrekli olanlar).Fizik tedavi ve rehabilitasyon, ortopedi kliniklerine giden hastalarımızın çok büyük bir kısmına (eklem ağrıları, diz ağrıları, bel ağrıları, boyun ağrıları için) reçete ediliyor.

”İlaçların toksik etkisini göstermesi için bazen tek dozun bile yettiğini belirten Alpay, “Meslektaşlarım bu ilaçları reçete etmeden hastanın böbrek hastalıkları olup olmadığına bakmalı” dedi. ”Bu ilaçların alternatifleri var. Örneğin parasetamol grubunda yer alan ağrı kesiciler böbreğe zarar vermiyor.” Mideye de zarar Bu ilaçlarla ilgili bir sorun da ‘kötüye kullanım.‘ Baş ağrısı için bile bunları almak ya da tansiyonu basit bir ilaçla kontrol altında tutmak mümkünken, böbreklere toksik etkisi bilinen gruba ait ilaçları vermek ‘kötüye kullanım’ anlamına geliyor.

NSAİİ’ler ayrıca mide ülseri veya gastriti olan hastalarda da şikayetlerin şiddetini arttırıyor. Peki ilaçlar böbreğe nasıl zarar veriyor? Böbrek, en fazla kanlanan organ. Kalpten gelen kanın yüzde 20’sini alıyor. İlaçlarsa bu kanlanmayı engelliyor. Kanlanamayan böbrek de hasar görüyor.

İlaçlı MR, BT herkesten istenmemeli

MR, tomografi çekimleri öncesi ve anjiyo işlemi sırasında verilen kontrast maddeler çoğunlukla iyot içeriyor.

Bunlar da böbrekten atılıyor. Fakat çekimin hemen peşinden böbrek hasarı gelişebiliyor. Alpay şöyle dedi: “Hekimler kişinin böbrek tahlillerine bakmadan, kontrol etmeden kesinlikle ilaçlı film istememeli. Bu maddeler böbrekten defalarca süzülürken kanallarında birikiyor ve toksik etki yapıyor. Böbreğin idrar akımını engelliyorlar.”Mümkünse ilaçsız çekimler öneriliyor. İlla bu maddelerin kullanımı gerekiyorsa, yine böbreğin değerleri kontrol edilerek risk en aza düşürülüyor. Ayrıca çok sıvı alınması öneriliyor.

Bakan Fidan: İsrail savaş makinesini durdurun, acilen sürekli bir ateşkes sağlayın
Bakan Fidan: İsrail savaş makinesini durdurun, acilen sürekli bir ateşkes sağlayın
İçeriği Görüntüle

Antibiyotikler sadece ‘gerektiğinde’ alınmalı

Antibiyotiklerin bir kısmı böbreklerden, bir kısmı da karaciğerden atılıyor. Alpay antibiyotik reçete edilirken böbrek hastalığının da olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini söyledi: “Hekim kişinin böbrek hasarı ya da hastalığı kesinlikle göz ardı edilmemeli. Gerekiyorsa takip eden nefroloğu ile irtibata geçmeli. Ona göre ilaç vermeli. ‘Hadi antibiyotiklerden vazgeçelim ve hiç kullanmayalım’ demiyoruz tabii ki. Gerektiğinde verilmesi gerekiyor. Ancak böbreklerde sorun varsa, karaciğerden atılan antibiyotikler seçilebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının salgın yaptığı dönemlerde (bunların yüzde 90-95’i virüslerden kaynaklanıyor) gereğinden fazla antibiyotik kullanılıyor.

”Tansiyonu düzeltirken, böbreği bozmamak lazım

Renal anjiyotensin sistemi üzerinde etkili ilaçlar da [özellikle renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini (RAAS) hedef alanlar] böbrek fonksiyonlarını özellikle kronik böbrek hastalığı bulunanlarda olumsuz etkileyebilir. Bu ilaçlar da genellikle hipertansiyon, kalp yetmezliği ve kronik böbrek hastalığı tedavisinde kullanılıyor.Alpay, “Yaşlı hastada böbrek kanlanması biraz bozulmuşsa, bu ilaçlardan sonra birkaç gün içinde organı aniden bozabiliyor. Onun için ihtiyatlı olmak gerekiyor. İlaçlar verildikten sonra yakından takip edilmeli. Böbreklerde bozulma yoksa ilaca devam ediyoruz” dedi.