Savcılık sorgusunda, "Kızımla birlikte 30-40 kişiyle birlikte olduk" diye ifade veren anne Meryem Ö. duruşmada, "Bunların hepsi yalan. Bir anne kızını satar mı? Ben öyle bir şey yapmadım. Ben ilk verdiğim ifadelerde kendimde değildim, kendimi yeni yeni topluyorum" ifadelerini kullandı. İşte mide bulandıran olayın detayları...

Zonguldak​'ta meydana gelen kan donduran olayda Furkan Sevinç, 38 yaşındaki Meryem Ö.'ye ait evde 2 yaşındaki kızı Nisanur'a cinsel istismarda bulundu. Küçük çocuk bayılınca Furkan Sevinç tarafından hastaneye götürüldü fakat tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Furkan Sevinç, 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'nitelikli cinsel istismar' suçundan da üst sınırdan 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ölen çocuğun ablası R.Ö.’nün de cinsel istismara maruz kaldığı iddiası üzerine genişletilen soruşturmada anne Meryem Ö. ile birlikte Özkan Ç., Cemil S. ve Mehmet G. hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan iddianame hazırlandı. Bartın'da görülen davanın ilk duruşmasına sanıklar Meryem Ö., Özkan Ç, Cemil S. ve Mehmet G. tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

"BİR ANNE KIZINI SATAR MI"

Duruşmada Mahkeme Başkanı'nın anne Meryem Ö'ye emniyet ve savcılık verdiği, "kendisinin ve kızının, 3 tutuklu sanık ile farklı zamanlarda ilişkiye girdiği" ve "Kızıyla birlikte 30-40 kişiyle birlikte olduğu" yönündeki ifadelerini hatırlatarak, olayın doğruluğunu sordu. Anne Meryem Ö ise, "Ben kimseyle parayla ilişkiye girmedim. Bunların hepsi yalan. Nisanur’un ölümünden sonra psikolojim çok bozuktu. Emniyette ve savcılıkta baskıdan dolayı böyle bir ifade verdim. Bir anne kızını satar mı? Ben öyle bir şey yapmadım. Böyle bir şey yok ve olamaz, bunların hepsi yalan. R.Ö. hala kardeşinin öldüğünü bilmiyor. Ben ilk verdiğim ifadelerde kendimde değildim, kendimi yeni yeni topluyorum" ifadelerini kullandı.

"MERYEM'İ VE KIZI R.Ö.'YÜ PARA KARŞILIĞI SATIYORUM" DEMİŞTİ

Mahkeme başkanının, savcılıkta verdiği "Meryem’i ve kızı R.Ö.’yü para karşılığı satıyorum" sözlerinin hatırlattığı tutuklu sanıklardan Mehmet G., "Biz Meryem ile evlenme amaçlı tanıştık. Ama kafamız uymadı. Zaten ondan sonra hiç görüşmedik. Savcılıkta verdiğim bu ifadelerin hiçbirini kabul etmiyorum. Bu ifadeleri baskı altında verdim” dedi.

Savcılık ifadesinde R.Ö.’nün ayranına uyku ilacı katıp cinsel istismarda bulunduğunu itiraf eden sanıklardan Cemil S., eski ifadelerini reddederek, “Ben bu ifadeleri kabul etmiyorum. Ben böyle bir şey yapmadım. Bu ifadeleri baskı altında verdim. Ben adaletten yanayım” diye konuştu. Sanıklardan Özkan Ç. ise uzun zamandır Meryem Ö. ile görüşmediğini ve hiçbir şeyden haberi olmadığını belirterek suçlamaları reddetti.

"ANNESİ SÜREKLİ UYKU İLACI VERİYORDU"

Meryem Ö.’nün daha önce oturduğu mahallede bakkal işleten S.K ise, "Bazen Nisanur’u bizim dükkana 5-10 dakika bakmamız için bırakırdı, biz de bakardık. R.Ö.’yü ise sabahları okula giderken görürdük. Her zaman uykulu olurdu. Annesi uyumadığı için uyku ilacı verdiğini bize söylerdi" ifadelerine yer verdi.

Şahan Gökbakar ve kardeşine 10 yıl hapis talebi Şahan Gökbakar ve kardeşine 10 yıl hapis talebi

Tanık olarak dinlenen Meryem Ö'nün üvey kardeşi T.Y. de gözyaşlarını tutamazken, "Meryem’in evine gelen erkekleri duyuyorduk, inanmıyorduk. Ama işin aslı öyle değilmiş. 2 yeğenimin başını yaktı. R.Ö.’ye annesi sürekli uyku ilacı veriyordu" diye konuştu. Anne Meryem Ö, kızı R.Ö'ye uyku ilacı verdiği yönündeki iddia ve suçlamaları da kabul etmedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatları ile sanık avukatlarının da bulunduğu duruşmada, anne, diğer sanıklar ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, olayın şüphelisi Metin Sucu’nun ölümünde polis memurlarının ceza aldığı mahkeme evrakının getirilmesi ve mağdur R.Ö.’nün bir sonraki mahkemede psikolog ve pedagog eşliğinde dinlenmesine karar vererek duruşmayı ileri tarihe erteledi.

Editör: YAĞMUR UHA