KOVID-19 pandemisiyle birlikte günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen el dezenfektanları, Avrupa’da yeni bir tartışmanın odağında. Avrupa Birliği (AB) sağlık yetkilileri, etanol içeren ürünlerin kanser riski ve gebelik komplikasyonlarıyla ilişkilendirilmesi üzerine bu ürünlerin yasaklanması veya değiştirilmesi yönünde bir öneriyi gündeme aldı.
Kasım ayı sonunda toplanacak Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) komitesi, etanolün “zararlı” olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağına karar verecek. Eğer komite, etanolü “kanserojen” olarak tanımlarsa, hastanelerde kullanılan dezenfektanlar, deterjanlar ve temizlik ürünlerinin üretimi AB genelinde durdurulabilir.
UZMANLAR UYARIYOR: YILDA 16 MİLYON ENFEKSİYON ÖNLENİYOR
Cenevre Üniversitesi’nden Dr. Alexandra Peters, olası yasağın sağlık sistemini felce uğratabileceği görüşünde. Peters, “El dezenfektanlarının kaldırılması, hastaneler üzerinde çok büyük bir etki yaratır. Bu ürünler her yıl dünyada yaklaşık 16 milyon enfeksiyonu önlüyor” dedi.
Peters, etanole alternatif maddeler olan izopropanol ve benzeri kimyasalların daha toksik olduğunu, sabunun ise acil durumlarda yeterince hızlı koruma sağlamadığını belirtti.
KANSER RİSKİ TEORİK, CİLT SORUNLARI DAHA GERÇEK
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özcan Yıldız ise etanolün insanlarda kansere yol açtığına dair bilimsel bir veri bulunmadığını söyledi:
“El dezenfektanlarındaki etanol deriden hızla buharlaşır, kana geçmez ve anlamlı bir asetaldehit birikimi oluşturmaz. Kanser riski teorik düzeydedir.”
Yıldız, esas olarak cilt kuruluğu, tahriş, egzama ve mikrobiyom bozulması gibi dermatolojik etkilerin daha sık görüldüğünü vurguladı. Ayrıca yanlışlıkla içilmesi durumunda özellikle çocuklarda zehirlenme riski bulunduğunu da hatırlattı.
YASAK HALK SAĞLIĞI İÇİN FELAKET OLUR
El dezenfektanlarının yasaklanmasının çok ciddi halk sağlığı sonuçları doğuracağını belirten Prof. Yıldız, “Bu ürünler enfeksiyon zincirini kıran ilk savunma hattıdır. Yasaklanmaları hastanelerde enfeksiyon oranlarını artırır, antibiyotik kullanımını yükseltir ve sağlık sistemini zorlar” ifadelerini kullandı.
Yıldız, çözümün yasaklamak değil, bilinçli kullanım olduğunu belirterek, “Su ve sabun birinci tercih olmalı, dezenfektanlar sadece gerekli durumlarda kullanılmalı. Sağlık çalışanları için cilt koruyucu önlemler alınmalı. Bilimsel verilerle kanıtlanmamış riskler üzerinden hareket etmek, kanıtlanmış faydaları yok saymak çok daha büyük bir hata olur.” dedi.
Uzmanlara göre, etanol yasağı yalnızca üreticileri değil, aynı zamanda hastaneleri, klinikleri ve halk sağlığını da doğrudan etkileyebilir. Avrupa’daki bu karar, dünya genelinde el hijyeni uygulamalarının geleceğini de şekillendirebilir.