İstanbul Anadolu Başsavcılığı tarafından Dilan Polat’ın 2019’da ‘şampiyonlar ligi’ açıklamasıyla paylaştığı fotoğraftaki tüm fenomenler hakkında soruşturma başlatmıştı. Bu fenomenler arasında yer alan ve Amerika’da peşin parayla 10 ev aldığı iddia edilen Eylül Öztürk, sosyal medyadan açıklama yaptı.

eylül-1

Tüm mal varlığına el konulan Eylül Öztürk, birçok çalışanını işten çıkarmak zorunda kaldığını belirtti. Öztürk, sosyal medyadaki açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Çalıştığım birçok firma kurumsal firma reklamlarını iptal etti. Her zaman oturmamı kalkmamı bilen bir insan olmuşumdur. Bu sayede bu markalarla çalışma imkânı bulmuştum. Maalesef kara para vs. gibi hiçbir suçum olmamasına rağmen sırf izlenme uğruna bana atılmadık iftira kalmadı. O fotoğraftaki herkes, Nez ve ben hariç, Dilan dahil kimse henüz ünlü bile değildi. Kimsenin böyle şubeleri veya gösterişli bir hayatı yoktu. Olsaydı ben bu insanlarla zaten arkadaşlık dahi etmezdim. Nitekim sonradan arkadaşlığımı dahi bitirdim, bu olaylardan çok önce.”

İmamoğlu gençlere seslendi: Hepiniz umutsunuz İmamoğlu gençlere seslendi: Hepiniz umutsunuz

12-12

“SÜREÇ SONUNDA KARA PARA YOK DİYECEKLER”

Belgelerini devlete sunduğunu belirten Öztürk, “10 yılda 10 tane araba parasına ev almışım. Hepsinin belgelerini de devlete ilettim. Onlar da bakıyorlar zaten, ben bu suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Hepiniz de göreceksiniz zaten. Ama ben bu esnada bitti. Benim hayatım, tüm emeklerim çöp oldu. 10 yıllık kazancımı devlete de sundum. Onlar zaten araştırılıyor. Sonucunda kara para vs. yok diyecekler” dedi.

Öztürk, videonun devamına şu ifadelere yer verdi:

Depo da ağzına kadar malla dolu olduğu için bunları satıp o insanların borçlarını da ödeyeceğiz. Fakat önceliğimiz her zaman personelimiz. Onları mağdur etmemek için öncelikle hepsinin tazminatlarını vererek işten çıkarttık. İleride bu süreç uzarsa ve maaşlarını alamayacak duruma gelirlerse kimseyi mağdur etmek istemiyoruz. Şimdi en azından tazminatlarıyla bir süre iş bakabilirler kendilerine.

Türkiye’deki evimizi de bu esnada kapatmak zorundayız maalesef. Gelip gideceğiz orası da dursun diyorduk ama maalesef bu esnada kapatmak zorundayız. Hayırlısı olsun ne diyebilirim ki. Bu evimizin kirasını diğer evlerimiz ödüyor zaten. O şekilde dönüyoruz ama Türkiye’deki ev oradaki kazancımızdan ödenmek zorunda kalıyordu, o yüzden onu da kapatmak zorunda kalıyoruz. En çok herkesin verdiği emekler çöp oldu ona üzülüyorum.

Bir şekilde iflasa sürükleniyorsunuz. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Her şeyi ince eleyip sık dokumuştuk, markayla ilgili en ufak bir şikâyet yoktu. Bunca yıl attığım her adıma dikkat ettim ki insanların emekleri boşa gitmesin ama koruyamadım hiçbirini. Şimdi tüm personelim işsiz kaldı. Onlara sahip çıkamadım gibi hissediyorum. Ben hepsinden razıyım. Onlara söz verdim. Bir şekilde bu günler geçecek, tekrar hepinizi arayacağız dedik. Umarım iflas etmeyiz bu süreçte. Onlar benim sayemde değil ben onlar sayesinde ekmek yedim. Umarım haklarını helal ederler. Çok üzgünüm, onları korumaya gücüm yetmedi. Kim bilir bu davalar ne kadar sürecek. Hiçbir şey bilmiyoruz ki…"