Türk kültürünün vazgeçilmez parçası olan çay​, her yaş ve kesimden insanın günlük hayatında önemli bir yer tutuyor. Kahvaltılardan akşam sohbetlerine kadar hemen hemen her anımıza eşlik eden çay, Türkiye'de sıradan bir içecek değil, aynı zamanda sosyalleşmenin ve geleneklerin bir sembolü olarak da öne çıkıyor.

Mansur Yavaş, Esenyurt mitingine katılmama sebebini açıkladı! "Herkesin kendi programı var" Mansur Yavaş, Esenyurt mitingine katılmama sebebini açıkladı! "Herkesin kendi programı var"

ÇAYI 70 DERECEDEN SICAK İÇMEYİN

Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, çayın fazla sıcak içilmesinin ciddi sağlık​ risklerini beraberinde getirebileceğini gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 2016'da yayımladığı raporda 70 santigrat dereceden daha sıcak içecekler yemek borusuna hasar verebilir. Bu riskin özellikle çayın geleneksel olarak yüksek sıcaklıklarda içildiği ülkelerde daha fazla olduğuna dikkat çekildi.


Çayı böyle içiyorsanız tehlike çanları çalıyor: Her yudumda tehlike! - 1. Resim

Araştırmalar, aşırı sıcak çayın yemek borusunda hücresel hasara neden olarak uzun vadede kansere davetiye çıkarabileceğini ortaya koydu. İçeceğin sıcaklığı arttıkça kanserojen​ riskinin de arttığı özellikle vurgulanıyor. Üstelik yanlış çay içimi konusunda yapılan tek araştırma bu değil.

2019'da yapılan başka bir çalışmada, günde 700 ml'den fazla ve 60 santigrat derecenin üzerinde sıcaklıkta çay içen bireylerde yemek borusu kanseri riskinin önemli ölçüde arttığı saptandı. Yüksek sıcaklıkların yemek borusundaki hücrelerde sürekli tekrarlayan hasarlara yol açmasının, uzun vadede kansere neden olabilecek hücresel değişimlerin başlamasına zemin hazırladığı belirtildi.

Çayı böyle içiyorsanız tehlike çanları çalıyor: Her yudumda tehlike! - 2. Resim


ÇAYI ILIK TÜKETMEK SAĞLIK İÇİN DAHA GÜVENLİ

Türk halkının çaya olan sevgisi düşünüldüğünde, sıcaklık​ konusundaki bu uyarı daha da önem kazanıyor. Uzmanlar, çayın en azından 60 dereceye kadar soğumasını beklemeyi tavsiye ediyor. Çayın ılık içilmesinin daha sağlıklı bir tercih olacağını ifade ediyor.

Editör: Rüşeydanur UHA