Boğaziçi Üniversitesi’nde rektörlük seçimi için Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yürüttüğü süreç tamamlandı. Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, Prof. Dr. Mine Eder, Prof. Dr. Taner Bilgiç, Prof. Dr. Cem Say, Prof. Dr. Can Yücesoy ve Prof. Dr. Nesrin Erkol gibi isimlerin adaylık başvurusunda bulunduğu bildirildi.
Dört yıl önce de adaylığını koyan Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, geçmişte yapılan seçimi hatırlatarak, “Başvuru sürecini yürüttüğü söylenen YÖK hiçbirimizi mülakata bile çağırmamıştı ve üniversitenin yüzde 95’inin istemediği Naci İnci rektör atanmıştı. Sonucu ortada. Yapılan tahribatı verilen zararı biz her gün izliyoruz, er ya da geç herkes görecek ve anlayacak” ifadelerini kullandı.
'GEREKEN HER ŞEYİ YAPACAĞIM'
Başvurusunun ‘itiraz’ olduğuna dikkat çeken Zenginobuz, “Geçen defaki 17 kişilik gruptan yine epeyce sayıda arkadaşımızın da aday olduğu görülüyor. Yapılanların kabul edilmediğini ve karşı durmaktan vazgeçilmeyeceğini gösteriyor bu. Olur da atanırsam, öncelikle özgür ve özerk üniversite koşullarını yeniden tesis ederek Boğaziçi’ni erişme potansiyeli olduğundan hiçbir zaman kuşku duymadığım dünyanın en iyi 100 (hatta 50) üniversitesi arasına sokacak patikaya yerleştirmek için gereken her şeyi yapacağım” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri de ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, özerkliğin ve liyakate dikkat çekilirken, şunlar kaydedildi:
Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen rektör atama usulüne dair yasa maddesinin yeniden düzenlenmesi konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen bir yıllık süre 4 Haziran 2025’te sona erdi. Ancak 1 Temmuz 2025 tarihinde mahkemenin iptal ettiği ve Cumhurbaşkanı’nın rektörleri sadece kendi kararıyla, hiçbir kurumsal görüş ve değerlendirmeye yer vermeden atamasını esas alan söz konusu hüküm yeniden ve aynı şekilde yasalaşmıştır. Anayasamızın 130. maddesiyle güvence altına alınan bilimsel özerklik ilkesini açıkça yok sayan ve üniversite bileşenlerinin rektör belirleme süreçlerine katkıda bulunmasını tümüyle engelleyen böyle bir kanunun anayasaya aykırı olduğu açıktır.Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak bizler, demokratik ve katılımcı bir yönetim modelini ve özerk üniversite idealiyle uyumlu rektör belirleme süreçlerini nitelikli bir üniversitenin asal ve vazgeçilmez unsurları olarak gördüğümüzü hatırlatır, bu konudaki taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğimizin bir kez daha altını çizmek isteriz. Ocak 2021’den beri tüm üniversite bileşenlerinden kopuk, tepeden inme bir yönetim anlayışının hem kurumumuza hem de ülkemize verdiği zararları gördük, yaşadık ve bu yıkıcı müdahalelerin tümüne itiraz ettik. Kamuoyu önünde bir kez daha vurgulamak isteriz ki liyakat, şeffaflık ve katılımcı üniversite ilkelerini benimsemeyen ve en önemlisi göreve geldiği anda üniversite bileşenlerinden güvenoyu talep etmemiş ve alamayan bir rektöre itirazımızı sürdüreceğiz. Nitelikli, özerk, özgür ve demokratik bir üniversite hedefi için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.




