Sosyal medya platformlarında hızla yayılan kısa form video içeriği, kullanıcıların beyin yapısını ve bilişsel yeteneklerini nasıl etkilediği konusunda giderek artan endişelere yol açıyor. Akademik çevrelerde "beyin çürümesi" olarak adlandırılan bu olgu, bireylerin zihinsel ve entelektüel kapasitesinin bozulması anlamına geliyor ve Oxford University Press tarafından 2024 yılın kelimesi seçilecek kadar yaygınlaştı.
Araştırmaların ortaya koyduğu tehditler
Eylül ayında yayımlanan kapsamlı bir inceleme, yaklaşık 100 bin katılımcının yer aldığı 71 farklı çalışmayı analiz ederek önemli bulgulara ulaştı. Davranışsal testler ve katılımcıların kendi bildirimleri birleştirilerek yapılan bu araştırma, kısa form videonun yoğun şekilde tüketilmesinin özellikle dikkat sürelerinin kısalması ve dürtü kontrolünde yaşanan zorluklar ile doğrudan ilişkili olduğunu gösterdi. Araştırma sonuçları, Amerikan Psikoloji Derneği'nin yayın organı olan Psychological Bulletin dergisinde yer aldı.
Aynı inceleme, kısa form video tüketiminin yoğunlaştığı durumlarda depresyon, anksiyete, stres ve yalnızlık belirtilerinin arttığını da saptadı. Bu bulgular, sadece bilişsel yetenekler değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik sağlığın da etkilendiğini gösteriyor. Ekim ayında yayımlanan başka bir makale ise 14 farklı çalışmayı inceleyerek benzer sonuçlara vardı; yoğun kısa form video kullanımı ile daha kısa dikkat süreleri arasında güçlü bir bağlantı tespit edildi.
Bu araştırmaların dikkat çekici bir diğer bulgusu, kısa form video tüketiminin akademik performans üzerindeki olumsuz etkisiydi. Öğrencilerin ders çalışma kapasitesi ve bilgi edinme yetenekleri, bu tür içeriğin aşırı tüketimi ile doğru orantılı olarak azalıyor. Sosyal medya platformlarının algoritmaları, kullanıcıları sürekli olarak yeni içeriğe yönlendirerek, beynin odaklanma mekanizmalarını zorluyor.
Platformların yaygınlaşması ve endişelerin artması
TikTok'tan başlayarak Instagram Reels, YouTube Shorts ve hatta LinkedIn ile Substack gibi profesyonel platformlara kadar uzanan kısa form video formatı, artık neredeyse tüm çevrimiçi ortamların temel yapı taşı haline gelmiştir. Bu yaygınlaşma, özellikle gençler arasında bu tür içeriğin tüketim oranını dramatik biçimde artırmıştır. Algoritma tarafından yönlendirilen bu formatın son derece ilgi çekici tasarımı, kullanıcıları saatlerce ekran başında tutmayı başarıyor.
Artan endişelere rağmen, bazı araştırmacılar konuya daha temkinli yaklaşıyor. Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi'nde nöropsikolog olarak çalışan James Jackson, yeni teknolojilere karşı toplumun tarihsel olarak şüpheci tutum sergilediğini hatırlatıyor. Video oyunlarından Elvis konserlerine kadar, her yeni kültürel olgu karşısında benzer endişeler dile getirilmiş ancak bu endişelerin çoğu zaman abartılı olduğu görülmüştür.
Bununla birlikte Jackson, kısa form video konusundaki endişelerin çoğunun tamamen haklı olduğunu vurguluyor. Mevcut araştırmaların, bu tür içeriğin büyük dozlarda tüketildiğinde beyin üzerinde genel olarak zararlı etkileri olduğunu açıkça gösterdiğini belirtiyor. Ancak hangi yaş gruplarının en savunmasız olduğu, bu etkilerin ne kadar süre devam ettiği ve tam olarak hangi mekanizmaların hasara neden olduğu gibi detaylı soruların cevaplandırılması için daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Dikkat eksikliği bozukluğunun artış trendi
Amerika Birleşik Devletleri'nde Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) teşhislerinin sayısında endişe verici bir artış gözlenmektedir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin verilerine göre, 2022 yılına kadar her dokuz çocuktan biri DEHB tanısı almıştır. Bu istatistik, kısa form video tüketiminin yaygınlaşması ile paralel olarak artan dikkat sorunlarının, teknoloji kullanımı ile ilişkili olabileceğini düşündürtmektedir.
Araştırmacılar, bu tür video içeriğinin beyin üzerindeki uzun vadeli etkilerinin hala tam olarak anlaşılmadığını kabul etmektedir. Ancak mevcut veriler, özellikle genç nesillerin bu platformlardaki yoğun aktivitesinin, bilişsel gelişim ve zihinsel sağlık açısından ciddi riskleri barındırdığını göstermektedir. Kısa form video tüketiminin kontrol altına alınması ve bilinçli kullanım alışkanlıklarının geliştirilmesi, gelecek nesillerin sağlıklı zihinsel gelişimi için kritik önem taşımaktadır.


