Yıldırım, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında İzmir'deki nikahta yaşanan olayın CHP'li belediye başkanlarının belediyeye gelir gelmez Arapça levhaları yasaklamasıyla aynı olduğunu söyledi.
"Nedense CHP'li arkadaşların duaya, dine, insanlarımızın inancına, örfüne, adetine karşı bir alerjisi var." diyen Yıldırım, "Bu enerjileri nereden kaynaklanıyor? Biz bunu anlamada güçlük çekiyoruz. Oysa seçime giderken 'biz dindarlara, farklı görüşlere saygılıyız' dediler. Ama nikah merasimindeki duaya veya bir esnafın Arapça tabelasına bile tahammül edemediler." ifadesini kullandı.
Yıldırım, Türkiye'de bir dönem resmi ve dini nikah tartışmasının olduğunu ancak toplumun bu ayrımı ortadan kaldırdığını dile getirdi.
Toplumun dini nikahla ilgili bir sorununun olmadığına işaret eden Yıldırım, "Böyle bir ayrışma yapılamaz. Bunu zaten toplumumuz çözmüş, sen neden gelip bir dua üzerinden nikah olayını tartışılır hale getiriyorsun?" diye konuştu.
Yıldırım, nikahla ilgili düzenlemenin yasalarda açıkça yazıldığını, belediye başkaları ile il ve ilçe müftülüklerinin de nikah kıyma yetkisine sahip olduğunu belirterek, "Bu şekilde milletimizin örfüne, adetine, inancına aykırı bir şekilde davranış sergileyen memur ve görevlilere karşı soruşturma açılarak gerekli cezanın verilmesini bekliyoruz. Biz bunun takipçisi olacağız." dedi.
Atamalar konusunda AK Parti iktidarlarını eleştiren CHP'nin kazandıkları belediyelerde eş, dost ve akraba atamaları yapmaya başladığını, Bursa Büyükşehir Belediyesinin adeta aile şirketine dönüştürüldüğünü öne süren Yıldırım, "CHP'li arkadaşlarımızın söyledikleri ile yaptıkları arasındaki ikiyüzlülüğü milletimize şikayet ediyorum. Bizi lüks içinde yaşamakla itham ediyorlar ama CHP'li arkadaşlarımız hiçbir zaman lükslerinden taviz vermeyerek hayatlarına devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
