Ağaç A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukas hakkında karar verildi Ağaç A.Ş. Genel Müdürü Ali Sukas hakkında karar verildi

Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu kez de yerel seçim için aday belirleme krizi yaşandı. Parti içerisinde kontrolü Ekrem İmamoğlu'na kaptıran ve eş başkan konumuna düşen Özgür Özel, en kritik illerde bile aday çıkaramadı. Dün akşam yapılan PM toplantısında ise adeta kaos yaşandı. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilinen Tunç Soyer'in ipini çekti, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay açıklandı.

Her fırsatta İzmir'de seçimi kazanacağını söyleyen Soyer, PM'den çıkan kararla adeta yıkıldı. Bugün sosyal medyadan yaptığı açıklamada ise CHP yönetimini hedef aldı.

GENEL MERKEZİ HEDEF ALDI

Aday belirleme sürecinin adaletli bir şekilde yürütülmediğini, anketlerin dikkate alınmadığını söyleyen Soyer, Genel Merkezi suçladı. 'Bu bir siyasi cezalandırmadır. Genel Merkez tarafından kapalı kapılar ardında yürütülen çalışmalar, yapıldığı söylenen memnuniyet anketleri, sayısı, yöntemi ve sonuçları usulen ve esasen adil değildir. Adaylık süreçlerinde tüm belediye başkanları için aynı objektif kriterlerin uygulanması gerekirken, ne yazık ki böyle olmamıştır' diyen Soyer, kendisine nezaketsizlik yapıldığını da vurguladı. Şu ifadeleri kullandı:

NEZAKETSİZLİK, SAYGISIZLIK, SİYASİ CEZALANDIRMA...

Sevgili İzmirliler, Önce Seferihisar'da sonra da İzmir'de canla başla çalıştım, bu süre içinde Türkiye'ye örnek olacak birçok uygulamayı başlattım. Cumhuriyet Halk Partililerin gurur duyacakları, saygıyla anılacak, temiz ve başarılı işler yapmaya gayret ettim. Koltuk sevdası değil, sadece memleket sevdası taşıdım. Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden hiç ayrılmadım. Çok şükür başım dik, alnım açık ve vicdanım rahat.

35 yıl boyunca Cumhuriyet Halk Partisi'nin neferi olmaktan gurur duyduğum Büyükşehir Belediye Başkanlığımın ilk döneminin sonunda, yeni bir dönem için aday gösterilmeyeceğimin, MYK toplantısından 5 dakika önce tarafıma tebliğ edilmiş olmasını en hafif deyimle siyasi nezaketsizlik olarak değerlendiriyorum. Ancak bu nezaketsizlikten daha vahiminin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin aday belirleme süreçlerindeki eksikleri ve hataları olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle Genel Merkez tarafından kapalı kapılar ardında yürütülen çalışmalar, yapıldığı söylenen memnuniyet anketleri, sayısı, yöntemi ve sonuçları usulen ve esasen adil değildir. Adaylık süreçlerinde tüm belediye başkanları için aynı objektif kriterlerin uygulanması gerekirken, ne yazık ki böyle olmamıştır.

Ayrıca örgütün sesinin dinlendiğine, tabanın ve sivil toplum kuruluşlarının tercihlerinin dikkate alındığına dair de hiçbir emare bulunmamaktadır. Talep edilmesine rağmen ön seçim de yapılmamış, süreç İzmir halkıyla şeffaf bir şekilde paylaşılmamıştır. Bütün bunlar yapılmadığı gibi sadece siyasi ödüllendirme ve cezalandırma yoluna gidilmiş olması kaygı vericidir. Sürecin bütünü değerlendirildiğinde ise adayların açıklanmasında yaşanan gecikme İzmir halkına saygısızlıktır.