GÜNDEM

Uzay endüstrisinde yeni dönem başlıyor! Bakan Kacır: Türk bilim insanları akın akın yeniden ülkemize gelecek

Uzay endüstrisinde Türkiye'de yeni bir dönemi başlatacaklarını söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "İnanıyorum ki Türk bilim insanları önümüzdeki dönemde akın akın yeniden ülkemize gelecek ve çalışmalarını Türkiye'de gerçekleştirerek dünyayla yarışabileceklerinin farkında olacaklar.

Abone Ol

Biz bilim insanlarımızın önünü açmaya devam edeceğiz" dedi. Roket teknolojisindeki ilerlemeye de vurgu yapan Kacır, Türkiye'nin kendi haberleşme uydusunu üreten 10 ülkeden biri olacağını kaydetti.Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "İnanıyorum ki Türk bilim insanları önümüzdeki dönemde akın akın yeniden ülkemize gelecek ve çalışmalarını Türkiye'de gerçekleştirerek dünyayla yarışabileceklerinin farkında olacaklar. Biz bilim insanlarımızın önünü açmaya devam edeceğiz" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki Bilişim Vadisi'nde gerçekleştirilen 7. Türkiye Sağlık Platformu (TÜSAP) Sağlık Zirvesi'ne katıldı. Zirvede Bakan Kacır'ın yanı sıra Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve bölgenin sağlık alanında önde gelen isimleri yer aldı. Programda konuşan Bakan Kacır, Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Türkiye'nin ilk uzay bilim misyonunu gerçekleştirdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Ülkemizin sağlık sektöründe gerçekleştirdiği bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler artık sadece yeryüzüyle sınırlı değil. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta ilk Türk astronotumuzu bir bilim misyonu kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderdik. Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, halihazırda Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Türkiye'nin ilk uzay bilim misyonunu gerçekleştiriyor.Uzayda gerçekleştirdiğimiz deneylerle mikro yerçekimi ortamının sunduğu benzersiz koşulları değerlendirerek tıp ve mühendislik alanlarında çığır açan araştırmalara imza atıyor. Mikro alglerin oksijen üretme ve karbondioksit yakalama kabiliyetlerini analiz ederek, gelecekte dünyanın ötesinde yaşam alanlarına, yaşam olanaklarına ilişkin destek sistemlerinde kullanılma potansiyellerini inceliyoruz. Kanser ve kronik hastalıklarda bağışıklık sistemini baskılayan hücrelerin uzaydaki davranışlarını inceleyerek yeni tedavi yöntemleri için kapı aralıyoruz. Tüm bu program ve projelerle hedefimiz ülkemizin sağlık alanındaki potansiyelini daha ileri düzeylere taşıyabilmek. Aslında ben ilk Türk Uzay bilim misyonunun sadece yürütülen bilimsel deneyler açısından değil, belki de ilk kez bu toplumun bir bilimsel çalışmayı bu kadar yakından izliyor, takip ediyor ve sahipleniyor olması açısından da çok kıymetli görüyorum.Bugün Türkiye'de 7'den 77'ye herkesin gözü uzayda, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda bir bilim misyonu icra eden ilk Türk astronotunda. Çok küçük yaşlardaki çocuklarımız, öğrencilerimiz dahi bu misyonun bütün adımlarını belki bizlerden daha yakından takip ediyor, izliyor, gözlemliyor. Hayallerine, umutlarına bir hudut çizilmeyeceğini, aslında onların bu misyona yönelik sahiplenmeleri ve bu misyonla birlikte duydukları heyecan ve coşku en açık şekilde ifade ediyor. Ben inanıyorum ki bu misyon Türkiye'nin bir bilim toplumuna dönüşmesi, bilimi ve teknolojiyi Türkiye'nin geleceğini aydınlatmada en kıymetli unsurlar olarak görmemiz, milli teknoloji hamlesi yolculuğuna daha güçlü şekilde sahip çıkmamız için yeni bir başlangıç, yeni bir milat olacak."

'BİLİM İNSANLARININ ÖNÜNÜ AÇMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Yapılan çalışmalarla dünyanın çeşitli yerlerindeki Türk bilim insanlarının ülkeye geri dönmesini istediklerini belirten Bakan Kacır, "Tabii bu bilim misyonunu gerçekleştirmek, zannediyorum bilim insanlarımız için de anlamlı olacak. Yine sadece burada gerçekleştirilen 13 bilimsel deneyin bilim literatürüne katacağı anlam açısından değil, hem Türkiye'deki hem dünyadaki tüm bilim insanlarına ama başta Türk bilim insanlarına verdiğimiz, 'Evet bu ülke her alanda dünyadaki diğer ülkelerin yürütmekte olduğu en ileri bilimsel ve teknolojik çalışmalara benzer çalışmalar yürütebilir. Hatta onların önüne geçebilecek işler yapabilir' mesajı açısından. Bu özgüveni kazanmak ve bilim insanlarımıza kazandırmak. Bu mesajı farklı gerekçelerle dünyanın dört bir tarafına gitmiş Türk bilim insanlarına sunmak ve onları yeniden ülkemize davet etmek belki de bu misyonun gelecek yıllarda Türkiye'ye getireceği en büyük kazanımların başında gelecek. İnanıyorum ki Türk bilim insanları önümüzdeki dönemde akın akın yeniden ülkemize gelecek ve çalışmalarını Türkiye'de gerçekleştirerek dünyayla yarışabileceklerinin farkında olacaklar. Biz bilim insanlarımızın önünü açmaya devam edeceğiz" dedi.