DEM Parti'li Koçyiğit, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Koçyiğit, 'Terörsüz Türkiye' hedefi kapsamında TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na sundukları raporun çerçevesine ilişkin, "Bu raporun sadece DEM Parti'nin raporu olarak değil, milyonların talebinin dile geldiği bir metin olarak ele alınması gerektiğini ifade etmek isterim. Hem siyasi hem de hukuki tüm söylemler aslında toplumumuzun, halklarımızın beklentilerini ifade etmektedir. Biz bir yol almak, yeni bir zaman, yeni bir dönem ve yeni bir Türkiye istiyoruz. Tüm çabamız, bu başlayan sürece destek olmak ve üzerimize düşeni layıkıyla yapmaktır. Bu raporumuzla diyoruz ki; çatışmasızlığın kalıcı olması için TBMM'nin acilen bir demokratik entegrasyon, 'barış yasası' çıkarması gerekmektedir. Silahların susması aslında bir sonuç değil, başlangıçtır. Asıl hedefimiz, eşitlik ve adalet üzerine kurulu, toplumsal rızaya dayalı pozitif barıştır. Barışı sadece çatışmasızlık hali olarak değil, demokrasinin inşası olarak gördüğümüzü bir kez daha buradan ifade etmek isterim. 100 yıllık güvenlikçi politikalar ve terör söyleminin iflas ettiği bir dönemdeyiz. Artık meseleyi bir asayiş sorunu olarak değil, birlikte yaşama ve demokrasi sorunu olarak gören demokratik bir akıl devrede olmalıdır" dedi.
KÜRT SORUNU, ÖZÜNDE BİR EŞİT YURTTAŞLIK MESELESİDİR
Koçyiğit, "Çatışmasızlık ikliminin sağlanması ve barış stratejisi bağlamında Öcalan'ın rolüne, önerilerine değinmek raporumuz açısından önemli başlıklardan birisidir. Bu bağlamda yeni dönemin ortak kavramlarını 3'üncü bölümde işlediğimiz 'demokratik cumhuriyet', 'demokratik ulus' ve 'ortak vatan' kavramları üzerinde daha somut formüllere ve ortaklıklara gitmek Cumhuriyet'in ikinci yüzyılı için oldukça önemlidir. 'Umut ilkesi' de bu açıdan kritik önemdedir, bunun da altını çizmek isteriz. Çözüm mimarisi ve hukuksal inşa bağlamında sürecin pratik gerekliliklerine göre; 'barış yasası', 'demokratik entegrasyon yasası' gibi yasalar kaçınılmaz olduğu gibi demokratik siyaset hakkı başta olmak üzere demokratik hukuksal inşa çalışmaları temel başlıklar halinde çözümün temel adımlarındandır. Kürt sorunu, özünde bir eşit yurttaşlık, anadil ve kültür hakkı meselesidir. Kürt halkının anadilinde eğitim ve öğrenim hakkının kültürel devamlılığını kolektif olarak sağlayacak güvencelerin hukuk ve anayasal zeminde tanınması kaçınılmazdır" diye konuştu. Koçyiğit ayrıca tüm siyasi parti gruplarının raporu hızlı bir şekilde TBMM Başkanlığı'na sunması gerektiğini belirtti.