Dünya çapında obezite sorunu giderek derinleşirken, Dünya Sağlık Örgütü bu hastalıkla mücadelede kullanılan ilaçlara erişim konusunda ciddi endişeler dile getiriyor. Wegovy gibi obezite ilaçlarından yararlanabilecek insanların sadece onda birinden daha azı bu tedavilere ulaşabiliyorken, DSÖ obezite ilaçları hakkında ilk resmi kılavuzunu yayınladı. Küresel ölçekte bir milyardan fazla insanın obez olması, bu sorununun ne kadar yaygın hale geldiğini gösteriyor.
Obezite ilaçlarının erişim sorunu
Obezite ilaçlarının temel bileşeni olan GLP-1 tedavilerine evrensel erişim sağlamak, şu anda karşılaşılan en büyük engellerin başında geliyor. Yüksek maliyetler, sınırlı üretim kapasitesi ve tedarik zinciri kısıtlamaları, insanların önemli ölçüde kilo vermesine yardımcı olabilecek enjeksiyonlara ulaşmalarını engelliyor. DSÖ'nün verilerine göre, mevcut en iyi öngörülen senaryo altında bile, obezite ilaçlarının üretimi yalnızca yaklaşık 100 milyon insanı karşılayabilir. Bu rakam, bu tedavilere ihtiyaç duyan nüfusun yüzde 10'undan daha az bir kısmını temsil ediyor. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu durumu özetlerken "En büyük endişemiz adil erişimdir" ifadesini kullanarak, obezite ilaçlarının tüm dünyada eşit şekilde dağıtılamamasının ne kadar ciddi bir sorun olduğunu vurgulamıştır.
Gelecek projeksiyonları ve çözüm önerileri
Tahminlere göre, eğer gerekli önlemler alınmazsa, 2030 yılına kadar iki milyardan fazla insan obez olacak. Bu karamsar senaryo, obezite ilaçlarının erişim sorununun ne kadar acil bir şekilde çözülmesi gerektiğini ortaya koyuyor. DSÖ, ülkeleri ve ilaç şirketlerini obezite ilaçlarının erişimini genişletmeye çağırıyor. Gönüllü lisanslama stratejileri, bu sorunu hafifletmenin önemli yollarından biri olarak görülüyor. Bu yöntem, bir ilaç şirketinin patentli ilacının uygun fiyatlı marka olmayan versiyonlarını başka üreticilerin yapmasına izin vermesini içeriyor. Novo Nordisk'in Wegovy'sinin temel bileşeni olan semaglutid üzerindeki patent, 2026 yılında birkaç ülkede sona erecek. Bu gelişme, diğer ilaç üreticilerinin Hindistan, Kanada, Çin, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerde ucuz obezite ilaçları versiyonlarını üretip satmakta özgür olacağı anlamına geliyor.
Obezite ilaçlarının tedavi yaklaşımındaki yeri
DSÖ, obezite ilaçlarının toplumun bu hastalığa yaklaşımında önemli bir dönüm noktası temsil ettiğini belirtiliyor. Geçmişte yaşam tarzı sorunu olarak görülen obezite, artık karmaşık, önlenebilir ve tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak kabul ediliyor. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni kılavuz hakkında yaptığı açıklamada, "Yeni kılavuzumuz obezitenin kapsamlı ve ömür boyu bakımla tedavi edilebilecek kronik bir hastalık olduğunu kabul ediyor" demiştir. Obezite ilaçlarının tek başına bu küresel sağlık krizini çözmeyeceği vurgulanırken, GLP-1 tedavilerinin milyonlarca insanın obeziteyi yenmesine ve bununla ilişkili zararları azaltmasına yardımcı olabileceği belirtiliyor. Ülkeler, sağlaması tavsiye edilen temel ilaçlar listesine diyabetli fazla kilolu hastalar için obezite ilaçlarını zaten eklemiş durumdadır.
Obezite ilaçlarının kullanımı ve yan etkileri
Obezite ilaçlarının uzun vadeli kullanımı, altı ay veya daha fazla süre boyunca devam edebiliyor. Ancak bu ilaçların etkili olabilmesi için, diyet ve egzersiz tavsiyeleriyle birlikte reçete edilmesi gerekiyor. Obezite ilaçları, bazen zayıflama iğneleri olarak da adlandırılıyor ve bu tedavilerin başarısı, yalnızca ilaç kullanımına değil, yaşam tarzı değişikliklerine de bağlı. DSÖ, ülkelerin ayrıca iyi sağlığı teşvik etmek ve obeziteyi önlemek için daha sağlıklı ortamlar yaratması gerektiğini vurguluyor. Bu bağlamda, obezite ilaçlarının yanı sıra, toplumun beslenme alışkanlıklarının iyileştirilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması da önem taşıyor.
Sonuç olarak, obezite ilaçlarının erişim sorunu, küresel sağlık sisteminin karşı karşıya olduğu en önemli zorlukların başında geliyor. DSÖ'nün bu konuda aldığı tavır ve yayınladığı kılavuz, obezite ilaçlarının tüm dünyada eşit şekilde dağıtılması için atılan önemli bir adım. Ancak bu hedefin gerçekleşebilmesi için, ülkeler, ilaç şirketleri ve uluslararası kuruluşların koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor. Obezite ilaçlarına erişim sağlanması, sadece bireysel sağlık için değil, küresel sağlık krizinin çözülmesi için de kritik bir öneme sahiptir.