GÜNDEM

Bulduğunuz yerde öldürün! Türkiye'ye giriş yaptı: Günde 30 kilometre yol kat ediyor bir tanesi bile yetiyor

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, bölgede popülasyonu giderek artan, tarım zararlısı kahverengi kokarca böceğiyle mücadele konusunda Acil Eylem Planı Toplantısı düzenledi. Kahverengi kokarcanın varlığının tehlikeli boyuta ulaştığının altını çizen Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, böcekle mücadele hususunda adeta seferberlik yapılması gerektiğini belirtti.

Abone Ol

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, “Kahverengi kokarca için bazı il müdürlüklerimiz ‘gördüğünüz yerde öldürün’ diyorlar. ‘Müslüman bir ülkeyiz, kıyamıyoruz’ diyorlar. Sivrisinek de can yakıyor ve öldürüyoruz. Zararlı ile en büyük mücadele yöntemi, ne yazık ki evlerde gördüğümüz böceklerin kışlak alanlarda yok edilmesi. Bu noktada tüm vatandaşlarımızdan toplu bir aksiyon bekliyoruz” dedi. Peki, Kahverengi kokarca böceği nedir, nereden geldi? Kahverengi kokarca böceği zararlı mı, nasıl yok edilir?Gürcistan'dan Türkiye'ye geldiği saptanan ve günde 30 kilometre yol kat eden istilacı kokarca böceği için Tarım ve Orman Bakanlığı seferberlik ilan etti.

Yazın fındık bahçelerinde, kışın ise ev ve ahır gibi kapalı ortamlarda yaşamaya çalışan kahverengi kokarcalar, üreticilerin kâbusu haline geldi.

Bu böcek türü için kimyasal mücadelenin yanı sıra biyolojik mücadelenin de başlatılması planlanıyor.



Suyunu emdiği fındık ağaçlarının kökünün kurumasına neden olan 'kahverengi kokarca' böceği için Karadeniz'de alarm verilirken, yetkililer uyarılarda bulunup 'Gördüğünüz yerde yok edin' dedi.

Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Kahverengi Kokarca Paneli' Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon'da yapıldı.



Panele Samsun Valisi Orhan Tavlı, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Genel Müdürü Metin Türker, Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Atik, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, öğretim üyeleri ve çiftçiler katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, Karadeniz'de Samsun'un önemli ovalara sahip olduğunu söyledi.

Kahverengi Kokarca böceğinin fındık üretimi açısından büyük bir risk teşkil ettiğini belirten Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Atik, “Ülkemizde varlığı ilk kez 2017 yılında tespit edilen kahverengi kokarca böceğinin gerek fındık üretimi gerekse ihracatı açısından yakın gelecek için büyük bir risk teşkil ettiğinin farkında olarak, 2018 yılında Birliğimiz öncülüğünde Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından zararlının gözlenmesi ve yok edilmesine yönelik çalışmalara başlanmıştır. 8 İl, 54 İlçede 162 lokasyonda yürütülen projeye günümüze kadar ara verilmeden devam edilmiştir. Öte yandan 2022 yılında, Birliğimizin desteği ve çabaları sonucunda, enstitü tarafından İtalya'ya bir teknik seyahat gerçekleştirerek başta parazitoit üretimi olmak üzere önemli hususlarda eğitim alınması ve klasik biyolojik mücadele kapsamında zararlının en etkili yumurta parazitoiti Japonicus arıcığı kolonisinin ülkemize getirilmesi sağlanarak biyolojik mücadelenin önü açılmıştır. Yine, kahverengi kokarcanın doğal düşmanı olan Japonicus arıcığının çoğaltım ve üretiminin yapılabilmesi için enstitü bünyesinde kurulan laboratuvarın inşaatına da birliğimiz tarafından finansal destek verilmiştir” diye konuştu.



TÜRKER: KİMYASAL DEDİĞİMİZ OLAY ZATEN BİR ZEHİR

Tarımda kullanılan kimyasalların azaltılması gerektiğini ifade eden Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Genel Müdürü Metin Türker, “Gelecek noktasında AB Yeşil Mutabakat çerçevesinde de bir takım görevlerimiz var. 2030 – 2050 projeksiyonunda bizim artık kimyasalları azaltmamız, kimyasalların yerine alternatif mücadeleleri, biyoljik, biyoteknik mücadeleleri, yeşil ekonomiyi getirmek zorundayız. Kimyasal dediğimiz olay zaten bir zehir. Biz bu zehirleri kullandığımız oranda eğer ölçüsünden fazla kullanırsak sadece orada uyguladığımız canlıyı değil, onun dışında yaşayan pek çok faydalı organizmayı da maalesef bertaraf ediyoruz. Bu da bizim gelecekteki üretimimizin sürdürülebilirliği noktasında çok ciddi sorunlara yol açıyor...'



'Allah kainatta bir sistem kurmuş. Bu sistem içerisinde de denge dediğimiz bir olay var. Dengeyi ne zaman bozduk? İşte bu noktadan sonra artık geri dönülmez birtakım sorunlar yaşıyoruz. Bu kapsamda da artık TAGEM olarak 49 araştırma enstitümüz ve 2 bin 400 araştırmacımız, 300'den fazla laboratuvarımız, 28 ildeki Ar-Ge merkezimiz ile bitkisel üretimden hayvansal üretime, bitki sağlığından hayvan sağlığına, teknolojiye, inovasyona, su ürünlerine kadar sektörün tüm alanlarıyla ilgili üretiminden sağlığına her türlü araştırma, çalıştırma projelerini hem kendi araştırmacılarımızla yaptığımız gibi 105 üniversitede protokolümüz var. Oradaki hocalarımızla da ortak çalışıyoruz. Önümüzdeki sürecin içerisinde özel sektörün konumuz ve sektörümüzle ilgili fikri olan, parası olan, imkanı olan, düşüncesi ve faydalı konusu olan, patente konu olabilecek tüm çalışmaları enstitülerimizle ve üniversitelerimizle iş birliği yaparak dışarıdan ithal ettiğimiz başta kimyasallar, tuzaklar, bu biyolojik ve biyoteknik mücadeleyle ilgili tüm tedbirleri artık yerli ve milli hale dönüştürmenin zamanı geldi ve geçiyor. Bu noktada da TAGEM olarak ciddi çalışmalara başladık” dedi.



Kahverengi kokarcanın 6 yılda ekonomiye ciddi manada zarar yaptığını belirten Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, “Kahverengi kokarca, ülkemize ilk defa 2017 yılında girdi. Geçmişi çok fazla yok. Bu noktada bize düşen salonlarda toplanmak değil. Ama bu toplantılar şunun için çok önemli. İlk önce insanlara ne olduğunu anlatmak lazım. Düşmanı öğretmek lazım. Karşımızdaki düşman kim? Birazdan hocalar sunumlar yapacak. Belki siz bu böceği tanıdığınızı söyleyeceksiniz ama bu sizin tanıdığınız bir böcek değil. Benzettiğiniz bir böcek. 2017 yılında ilk defa tespit ettik. Fatsa ilçesi, Ardeşen ilçesinin belli bir kesimi bazı illerin lokal alanlarında zarar yaptı” diye konuştu.



Gürcistan'dan giriş yaptı

Kokarca böceği, Türkiye'ye de ilk defa 2019 yılında görüldü. 2017 yılında Gürcistan'dan giriş yaptığı öğrenildi. Kahve rengi kokarca böceği, çoğunlukla Karadeniz bölgesi ve İstanbul da kendini sıkça göstermeye başladı.



'İhbar hattı kuruldu'

Üreticiler, zararlı böcek için biran önce sahada biyolojik mücadelenin başlatılmasını istiyor. Bölgede, böcek türü ile ilgili ihbar hattı da oluşturulurken üreticilerin bahse konu böceğe rastlamaları halinde '444 0208' numaralı hatta ihbarda bulunması ve gördükleri yerde yok etmesi isteniyor.



Kahverengi kokarcanın konteyner ticareti ile yayıldığını belirten Dilber, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tüm dünyada bu böceği seyahat böceği olarak adlandıran insanlar da var. Çünkü ışığa, sıcağa, transfer araçlarına, konteynerlere geliyor. Tüm dünyaya konteyner ticaretiyle yayılmış bir böcek. Ülkemize de yakın komşumuz olan Gürcistan'dan giriş yapmıştır. Tüm dünyada bu zararlı organizmayla mücadele sadece tarım alanlarında yapılırsa başarı çok düşük kalır. Çünkü buradaki asıl mücadele şekli bazı il müdürlüklerimiz ‘gördüğünüz yerde öldürün' diyorlar. ‘Müslüman bir ülkeyiz, kıyamıyoruz' diyorlar. Sivrisinek de can yakıyor ve öldürüyoruz. Tercih meselesi gibi görmeyin. Zararlı ile en büyük mücadele yöntemi, ne yazık ki evlerde gördüğümüz böceklerin kışlak alanlarda yok edilmesi. Bu noktada tüm vatandaşlarımızdan toplu bir aksiyon bekliyoruz. Dolayısıyla balkonlarınızda, evinizde gördüğünüz yerde eşinizden, dostunuzdan bizlere bu mücadele konusunda destek olmanızı bekliyoruz.”



Kahverengi kokarca böceği nedir, nereden geldi?

Kahverengi kokarca böceği, Halyomorpha halys ( Pentatomidae) familyasından Asya kökenli bir böcektir. Japonya, Kore Yarımadası, Tayvan ve Çin' özgü olan bir böcek türüdür. Kahverengi kokarca 1990'lardan itibaren özellikle ABD'nin doğu kesimlerine yayılmıştır. Kahverengi kokarca böceğinin larvaları ve yetişkinleri birçok tarımsal üründen ve yüzden fazla bitkiden beslenebilen bir hayvandır. Tehdit altında olduğunda ya da ezildiğinde kötü bir koku salgılar. Bu koku, kokarca böceğinin savunma mekanizmasıdır.