Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 23’üncü Doha Forumu kapsamında, ‘Parçalanma Çağında Arabuluculuk’ başlıklı açılış oturumuna katıldı. Oturumda konuşma yapan Bakan Fidan, Türkiye’nin, Suriye'deki kriz başladığında açık kapı politikasını benimsediğini belirtti. Çok sayıda Suriyelinin savaştan kaçarak Türkiye’nin sınır kapılarına geldiğini kaydeden Fidan, “Bu politikamız insani hedeflere hizmet etmiş oldu. Ukrayna'da, Gazze’de, Suriye’de artık işler yoluna giriyor gibi görünüyor ancak şu anda ara buluculuk ve barış inşası faaliyetleri kapsamında Trump’ın yapmak istedikleri, Türkiye’nin çıkarlarıyla örtüşüyor. Biz en başta Ukrayna'da bir ateşkes istedik, Gazze’de ateşkes istedik, Suriye’de uluslararası iş birliği istedik, istikrarın sağlanabilmesi için çünkü son 10 yıldır mülteci krizinden çok ağır dersler çıkardık. Bölgemizde yaşanan sorunlara ara buluculuk yaparak aslında özellikle mülteci krizi kapsamında insanların yaşadığı acıları hafifletmiş olduk” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, 23’üncü Doha Forumu kapsamında, basına açıklamalarda da bulundu. Yıllardır bu foruma katıldığını söyleyen Fidan, “Her geçen gün Doha Forumu'nun biraz daha ileri gittiğini, daha da geliştiğini görüyorum. Bu yıl bütün yıllara nazaran daha önemli bir hale geldi. Çünkü Katar bizim kardeşimiz olduğu için de gurur duyuyorum bunu ayrıca söylemekten. Katar sadece bölgesel bir ara bulucu değil, artık küresel bir ara bulucu oldu. Afrika'da, Güney Amerika'da çatışmaların çözümünde, son bulmasında büyük bir rol oynuyor” dedi.
Fidan, forumun, hem dünyadaki problemleri bir araya getirmek hem de başta Filistin, Suriye olmak üzere bölgesel sorunları gündeme getirmek açısından fevkalade önemli olduğunu vurgulayarak, “Burada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
TÜRKİYE-KATAR İLİŞKİLERİ SARSILMAZ BAĞLARA SAHİP
Türkiye ile Katar'ın bölgedeki ara buluculuk faaliyetleri için yoğun şekilde çalıştığını aktaran Fidan, Katar'ı, bölgedeki çatışmaların durması için yıllardır gösterdiği faaliyet için tebrik etmek gerektiğini bildirdi. Fidan, Türkiye-Katar ilişkilerinin sarsılmaz bağlara sahip olduğunu dile getirerek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani arasındaki kardeşlik, liderlik ilişkisi örnek bir ilişki. Bizler bu güven ilişkisinin altında gerçekten çok önemli başarılara hep beraber imza atıyoruz. İki ülke arasında bugün bölgede çok yoğun bir iş birliği var. Birçok alanda tabii bu cereyan ediyor. Özellikle yatırım, ekonomi, teknoloji, eğitim, güvenlik, savunma, bütün bu alanlarda ciddi bir iş birliği var. Gelecekte de biz bu iş birliğini çok daha ileri taşıyacağız. Katar-Türkiye dostluğu sarsılmaz bağlara sahip bir dostluk” açıklamasında bulundu.
Fidan, Gazze Barış Planı ile ilgili olarak ise “Özellikle hem barış planında hem de Birleşmiş Milletler’den geçen Güvenlik Konseyi kararında belli başlı dört tane aslında temel organ vardı. Bunlardan birincisi, ikinci aşamada yönetimin Filistinlilerden oluşacak bir komiteye teslimiydi. Hamas onu yapmaya hazır. Bir polis gücünün oluşturulması, Gazze'deki polis ihtiyacını karşılamak için. Diğer taraftan Barış Kurulu’nun hayata geçmesi gerekiyor ve Barış Kurulu’na bağlı olarak da İstikrar Gücü'nün hayata geçmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Tüm bunların hayata geçmesi için çalışmaların kesintisiz devam etmesi gerektiğini belirten Fidan, "Şu anda alanda birtakım sıkıntılar var. Özellikle İsrail'in günlük yüksek miktarda ateşkes ihlali yaptığını görüyoruz. Söz verdiği, içeriye girmesi gereken yardımların da gerektiği miktarda ve şekilde girmesine izin vermediğini görüyoruz" dedi.
Fidan, Türkiye'nin Filistin'e her türlü katkıyı vermeye hazır olduğunun altını çizerek, "Buna İstikrar Gücü’ne asker göndermek de dahil. Burada ilgili tarafların tutumu, yaklaşımı ve konsensüsü önemli. Bu da dikkate almamız gereken bir husus. Şimdilik görüşmeleri yakından takip ediyoruz" diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN SURİYE HÜKÜMETİ İLE İŞ BİRLİĞİ DEVAM EDİYOR
Türkiye'nin Suriye hükümetiyle iş birliğinin devam ettiğini anlatan Fidan, "Sadece biz değil, bölge ülkeleri, aynı zamanda uluslararası toplum da Suriye'ye elinden gelen yardımı yapıyor ve yardım yapmaya da devam edeceğiz. Burada en büyük sıkıntımız yani bölgede İsrail yayılmacılığının Suriye'ye olan etkisi diğer ülkelere olduğu gibi, o büyük bir risk teşkil etmekte" açıklamasında bulundu.
Fidan, ekonomik, güvenlik, ticari olarak bütün alanlarda Suriye ile iş birliğinin diğer bölge ülkeleriyle beraber geliştirilmesine devam edileceğini söyleyerek, Suriye'nin aşması gereken birtakım sorunların el birliğiyle aşılacağını umduğunu kaydetti.